Cuma, Kasım 14, 2014

15 Kasım 1993.

Geri sayımın hızla bitmeye yaklaştığı andayım. Bir yerde sanki tırnaklarımı hayata saplamış, daha fazla ilerlememesi için diretiyorum. İlerledikçe canımı yakan o güne gireceğimi biliyorum. Her şeyin başladığı o güne.
Aldığım ilk nefesten tam olarak yarına 21 sene geçmiş olacak. Her sene aynı kelimeler, her sene katlanan bir acı. Hiçbir zaman başlamasını istemediğim bir hayatı biriktiriyorum arkamda. Asla yaşamamış olmak istediğim günler giderek artıyor hafızamda. Nasıl bir sorumsuzluk, doğmak istemsizken siz.
Kırık bir duvardan sızan sabah ışığı gibi, yılda bir kez hep bu noktaya varıyorum. Beni her şeye bağlayan o günün yansımalarına. Bütün bu saçmalığı soluduğum dünyaya getiren, acının ne olduğunu gösteren gözlerimi açan, karanlığın içinde bana işkenceler eden beynimle tanıştıran güne.
Bütün her şeyden kaçışım sanki o günün olmamasıymış gibi acıtıyor tüm hücrelerimi. Sanki her yanlışın oluşumu doğuşumla gelişmiş gibi. Sanki noktayı koyabilmek için, 21 seneyi silmem gerekirmiş gibi.
Hiç doğmamış olmayı diliyorum bu doğum günümde. Diğer hepsi gibi, asla varolmamış olmayı.