Çarşamba, Nisan 24, 2013


Yapacağım şeyden sonra lütfen her şeyin başladığı zamanı ve yaşadıklarımızı hatırlayın. Sonunu değil.

Gençlik.

Nefes alıyorsanız, şanslısınız demektir. Çünkü bazılarımız kırılmış kaburgalarımızın altında can çekişen kalbini bir kez daha attırabilmek için bir neden arıyor. İçlerini kaplayan ateş her dökülen göz yaşıyla sönüyor.
Hala kanıyorsa yaralaranız, şanslısınız demektir. Çünkü bazılarımızın içindeki tüm o duygular, anılar ve düşünceler ölü. Hepsi ve herkes gitti. Öyle ki, ruhsuz bedenlercesine gece yaşayan varlıklara dönüştüler.
Ben her şeyi kaybettim, ve herkesi. Bir silüetim. Hatalardan başka bir şey yok geçmişimde, acıyı yok sayarsak elbette. Buna sebep olan bendim. Herkesin ölmesini dilediği, fazladan bir nefestim. Bir kimse. Belki bir kimseden daha fazla. Çünkü tek yaptığım kalpleri kan seline boğmaktı.
Aşıksanız eğer, şanslısınız demektir. Çünkü bazılarımız acı çekerek yaşamaya devam ediyor. Onları özlememek için verdikleri insan üstü çaba ruhlarını öldürüyor. Yine de, onu sonsuza dek özlüyor.

Cumartesi, Nisan 20, 2013

Daha kaç insan ölmesi gerekiyor?

Kaç intiharla daha yüzleşmemiz gerekiyor insanların söyledikleri şeylerin bazı insanları uçurumlara sürüklediğini farketmeniz için?

Cuma, Nisan 19, 2013

Ve ben kayan bir yıldız gibi evime döneceğim.


Elimden gelenin en iyisini yapıp, başarısız olmak bana yabancı değil. Her zaman çabalayıp, savaşıp, yine aynı boşlukta kendini kaybetmek. Ne kadar olduğu önemli değil, her zaman daha fazlasını kaybetmek. Ölümler, kanlar ve geride kalan anıların zihnimde hayali sesler gibi yankılanması. Daha kötü olabilir mi? Her zaman daha kötüsü olacaktır diye düşündüm. Çünkü bu düşünce, şu güne kadar doğru düşündüğüm tek şeydi.
İnsanları tanımadım, inandığım şeyler aslında var bile değildi, beni düzeltmek için kimse yoktu. Yıllarca düşündüm, çünkü yalnızdım. Çünkü gerçekten yalnızdım. Geceleri göz yaşları çığlıklar arasından akıp gitti. Ben başlı başına bir hataydım, bir varolmaması gereken. Bir çok insan bu düşünceme katılırdı, eğer hala burada olsalardı.
Çoğu insanın aksine ışıklar yoktu içeride beni evime yönlendiricek, aksine zifiri karanlıktı. Ne kadar yorgun olursam olayım, gözlerimi kapadığımda karanlıkta uyanırdım. Öyle karanlıktı ki, sürekli dönen bir bilinmezliğin içinde sıkışıp kalmışlık hissi ile beni boğardı. Ama umut vardı. Umut, lanet olası bir kene gibi bütün kanımı emerdi. Ta ki her şey, ölmeye karar verinceye kadar. 

Cuma, Nisan 12, 2013

Ölecek değildim ya.

Bana verdiğin yüzüğü hatırlıyor musun? Bir keresinde seninle olmanın ne kadar acı verici bir şey olduğunu unutmamak için yüzük parmağımı defalarca jiletle kesip üstüne yüzüğü bastırmıştım. Bir an bile tereddüt etmedim o yüzüğü çıkarmak için. Bir saniye bile.

Perşembe, Nisan 11, 2013

Yüksekten atlamak, çığlık atmak ve yaşamak.

Sanki ne kadar bağırırsam yetmiyor. Sadece nasıl kelimesini bilir gibi sayıklıyorum. Arada çıkan ben iyiyimlerse yalandan ibaret. Sanki farklı bir şey söylesem ellerim kanayacak. Düşünmedim değil, bilirsiniz. En azından hangi bıçağı seçmeyeceğimi biliyorum bu sefer, değil mi?
Nasıl hayatına devam edebilir ki? Lanet olası bana yalan söyledi. Beni aldattı. Hayatı bana cehennem etti. Yaşadığım her gün içine sıçtı. Güvenimi kırdı, üstüne bana güvenmediğini söyledi. Hayatımın sonuna dek ne olursa olsun orada olacağını söyledi. Özel olduğumu ve bunun asla değişmeyeceğinden bahsetti. Özür diledi. Zilyonlarca kez özür diledi. Pişmanım dedi. Bana ihanet etti. Benim için ağladı. Yanımda oldu. Kalbim sıkıştığında sanki o öldü. Lanet olsun. Ondan ölesiye nefret ediyorum. Ondan nefret ediyorum. Ve ben ondan.
Kendimi kaybettim. Yine yaptım. Yine kayboldum. Yine kendimi kandırdım. Bugün yine kendi canımı yaktım. İşin kötü yanı bunu benimle birlikte yapıcak kimsenin olmaması. Onu o kadar çok seviyorum ki, bu beni öldürüyor.

Pazartesi, Nisan 08, 2013

Hayatta değilim, sadece varım.


Bu yazı sen, ben, biz veya onun hakkında değil. Bu yazı hayat hakkında. Bazı insanların dolu, bazı insanlarınsa boş gördüğü bir bardak dolusu bok hakkında. Hani şu bir türlü sonu gelmek bilmez hikaye. Her zaman bir virgülle kesinlen cümlelerin ardına gelen hayalkırıklıkları.
Hayat mutsuz, adil olmadığından bahsetmiyorum bile. Elinize geçen tek şey geçmişte kalan güzel anılarınız. Ve eğer gerçekten düşünürseniz, bütün bunların geçmişte kalmasının bir sebebi var. Herkes mutlu olmayı hak etmiyor belki de, çünkü ben iyi bir insan olmadım hiç bir zaman.
Hayatın bana verdiği tek şey acı, ve o kadar çok yara izim var ki zaman hiç birini tenimden silemez. Hayat, çok uzun ve çok yorucu. Bense bu maratona hazır değilim. Fazlasıyla yenilgiyle yüzleştim, fazlasıyla kayıp verdim ve kan döktüm. Ben fazlasıyla yoruldum.
Ben devam edemeyeceğim. Üzgünüm. İyi geceler.