Çarşamba, Şubat 15, 2012

Yolun sonunda yalnızlık.


Hiç bir zaman kendimi öldürmeye cesaretim olduğunu düşünmedim. Belki de işleri ağırdan almayı seviyorum. Tanrım, gerçekten kendimi tanımıyorum.
Koşuşturmaca içerisindeydim amaçsızca bu sefer. Odaya girip giyeceğim kıyafetleri bavula yerleştiriyordum. Sonra balkona koşup nefes almayı deniyordum. Sanki biri boğazımı sıkıyordu. Belirsizlik ve bekleyiş içerisindeydim yine. Biri gelip durdurmalıydı beni, ihtiyacım olan buydu. Ama bahsettiğim kişi çoktan kayıplara karışmıştı. Yalnızdım, yalnız olacaktım yine, bu sefer farklı bir şehirde. Bir kez daha koştum balkona, düşüncelerim ip misali dolanıyordu boğazıma ve git gide geriliyordu. Daha ne kadar katlanabilirim bilmezken kendimi dışarıda buldum.
Kalabalığın içinde yok olmayı diledim, gerçekleşmedi. Üç deri ceketli erkek sıra ile omuz attı, başım döndü. Hızlı adımlarla yürümeye başladım, deniz kenarına vardığımda alabildiğimce fazla havayı çektim ciğerlerime. Gözlerim doluyordu, hızlıca onları silip eşyalarımı toplamaya karar verdim. Her geçen saniye kendi kendimi öldürüyorum hissi ile yaşıyordum ancak.
Kimse olmayacaktı ben giderken yanımda. Kendim bile. Her şeyimi bırakmaya karar vermiştim, soyut olan her şeyi. Umutlarımı, hayallerimi, isteklerimi. Beynimde ne varsa bırakacaktım. Gideceğim yerde karşılaşacağım fazla acıya yer yoktu, buradayken mutlu sayılabilirdim.
Hava soğuktu, bana içeriyi hatırlattı. Karanlık ve serin, boş sayılabilecek kadar yalnız. Eşyalarımı üst üste koymayı denedim, devrildiler. Tekrar denedim, devrildiler. Gözlerim tekrar doldu. Gidiyordum ve hala eşyalarımı düzgün tutamıyordum, hayatımı elimde nasıl tutacaktım ki? Hepsini yan yana koydum ve geç kalan otobüsü bekledim. Geç kalan şeyler sonrasında güzel olurdu, bu sefer olmayacaktı.
El sallayanım yoktu. Geri dönmemi umut eden kimse yoktu aşağıda. Bir daha göreceğim kimse yoktu. Ölebilirdim o vakit, hiç bir şey için hayatta kalmak zorunda olmadığımı görmüştüm. Hiç kimse için. Ama dediğim gibi işleri ağırdan almayı seviyordum belki de. Yolun sonundaki yalnızlığıma ulaşmak için yerime yerleşip hayali birine el salladım gözyaşlarımı daha fazla tutamazken.