Perşembe, Haziran 28, 2012

Merhaba Tuncay.



Peki her şeyin değiştiğini görüyoruz. Bütün o hayaller, insanlar ve anılar. Hepsi bir anda kayboldu. Sadece kayıp, bir boşluk var hayatında. Ama asla acının kaynağı olmadı, asla farketmedin. O kadar vurdumduymazsın ki önemi kalmamıştı kimliğin. Yüzünü hep bu yüzden saklıyorsun değil mi?
Sadece gözlerine baktın oysa. Anımsamak, neredeyse kalbi delip geçmek. Tüm o kurduğun hayaller, hepsi yıkıldı değil mi zamanla? Suçluların kim olduğunu biliyorsun. Suçun ne olduğunu bilmiyorsun sadece. Veya kendini tanımıyorsun.
Yüzünde o acı gülümseme şimdi. Her zaman varlığını çevreye bağladın. İnsanlara, anılara, geçmişine. Peki ya bundan sonra? Onlara bir hata şansı daha mı vereceksin yoksa kendini keşfe mi çıkacaksın? Bu yazıyı tekrar okursan bil ki seni seviyorum. B.

Pazar, Haziran 24, 2012

Çünkü sen.





Bize acı veren aslında tamamen insanlar. Kim oldukları, yaptıkları. Hayatımızda varoluş biçimleri, statüleri. Yaptığı hatalar, yaptığımız hatalar. Gidişleri. Gitmelerine rağmen hep bir şekilde tutunmaları. Üstüne yaptığımız daha çok hatalar. Salakların sözüne inanıp unutmaya çalışmak. Başkalarıyla yatıp bir sonraki gün hiç bir şeyi hatırlamamayı ummak. Duyguları suçlayıp kendini insanlara kapamak. Kullandığımız kelimeleri değiştirmek, dinlediğimiz şarkıları belki. Sadece her şeyi dışa itmek. Yeterince yalnız değilmişiz gibi. Ama sen onlardan değilsin işte. Başından beri değilsin. Sen her lanet olası insan aksine hatırlatıyorsun. Bir zamanlar suçladığım her duygunun masumiyetini kavratıyorsun. Aslında acı verenlerin insan olduğunu hatırlatıyorsun. Ama bir yandan nasıl yapıyorsan kendine aşık ediyorsun zamanla. Her geçen saniye daha da yakınlaştırıyorsun. Sen diğer herkesten farklısın. Çünkü sen benim yaptığım bütün hataların aksisin. İlk defa hata yapmadığımı hissediyorum. Her zaman istediğim gibi ilk defa bir kişi için kendimi doğru hissediyorum. Hep şikayet ettiğim aitlik kavramı ile olan sorunlarımı bana unutturuyorsun. Sevdiğini hissediyorum, salak sözcükleri söylemesen de. Mutluluğu yaşıyorum ben.

Cumartesi, Haziran 09, 2012

Dip.

 

Zamanla kaybetmiyor muyum her şeyi? Hayır. Hiçbir zaman kaybetmedim. Hiçbir zaman sahip olmadım. Hiçbir zaman olmadım bile. Bireyliğim yok sayıldı çünkü ben olmadım asla. Belki kendim olmadım, belki olmak istemedim. Varoluşumla birlikte geldi acı. Sonrası sadece onu besleyen yanlış kararlardı. Ben sadece yanlış yapabildim. Zamanlamam yanlıştı, verdiğim cevaplar yanlıştı, insanlar yanlıştı, yaşanmışlıklar yanlaştı, beklentiler yanlıştı, tamamiyle yanlıştım ve buna rağmen mutlu olabileceğime inanmıştım. Her şeyi yok saydım, herkesi. Kimse bizden ilerisine gidemez sanmıştım, çünkü biz harikaydık. Gözlerimi kapattığımda ait olacağımız yeri görüyordum. Saçmaladım. Her zaman yaptığımı yaptım, her şeyi batırdım. Kurulan tüm köprüler yerle bir olurken ağladım. Sessizce, çünkü daha fazlasını yapmaktan korktum. Çünkü, çünkü her şey fazlasıyla fenaydı.