Cumartesi, Eylül 08, 2012

Yaralar.



Küçükken çakıl taşlarının üstüne düşüp diz kapaklarımı kan içinde bırakmıştım. Başımı kaldırıp bunu ben yapmadım demek istedim. Ben takılmadım, ben düşmedim, bunu kendime ben yapmadım. Ama her şeyin başlamasından önce koşan bendim. Bu yaklaşık 10 sene önceydi.
Hala yaralarım var. Bundan yedi gün önce dirseklerim kumaşa sürtmekten yara oldu, bileğimde geçmekte olan kesikler ve ısırılmaktan delinmiş ve şişmiş dudaklarım. Fazlası da var. Zihnimde olanlar, hayat boyu benimle kalacak olanlar. Bir bakıma beni ben yapanlar, bir insanın acılardan oluşabilmesi ironik değil mi? Bu birlikte yaşamamız gereken bir şey. Bu her şey kadar acı verici bir şey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder