Pazar, Ekim 23, 2011

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.



Farkında değil miyim sanıyorsunuz? Farkındayım. Biliyorum. Bir daha asla gülümsemesinin sebebi olamayacağımın farkındayım. Bir daha asla ona o kadar yakın olamayacağımın farkındayım. Bir daha asla onunla o kadar arzulu bir şekilde öpüşemeyeceğimin farkındayım.
Ama bu hiç yardımcı olmuyor biliyor musunuz? Farkındalık işte. Hayatta olduğumun da farkındayım. Bitirmeli miyim? Her şeyi sona erdiren belki ben olmalıyımdır. Sorular sorularımı besliyor her geçen gün, her geçen zaman.
Herkesin ağzında bir sakız. Cak cak cak. Ağızlarını gere gere söylüyorlar, yayıyorlar tek kelimeyi. Unutmalısın. Cevabı basit olduğu kadar karmaşık aslında. Unutmak istemiyorum. Unutamam işte. Farkında mısınız? Size de bir yardımı olmadı değil mi.. Zaten hiç bir işe yaramıyorum.
Ben sadece, ben sadece ne istediğinin farkında olmayan bir gerizekalıyım. Eskisi gibi olmayacak, bunu biliyorum. Peki neden hala başka bir şekilde sona erdirmeye çalışıyorum. Sanki bana elini uzatır başka bir şekilde bitirelim desem. Sanki tekrar sarılacak bana hiç bırakmayacak gibi. Sadece kendimi avutuyorum. Elimden geleni yaptım demek için.
Keşke bilse. Onu dinledim aslında. Hep dinledim, yine dinlerim. Sonsuza dek çalsa sesi hayatımda, her şeyimi veririm. Farkında mı? Değil. Olmak istemiyor. Bir şeyi değiştirmiyor. Fotoğrafına bakmıyorum günlerdir. Unutursun, demişti. Unutmuyorum. Unutmak istemiyorum. Unutturmak gibi bir çabası olmasa keşke.
Beni sevmiyor. Farkındayım. Yapamıyorum. Anla işte, güçsüzüm ben. Sandığı insan değilim. Bir şeyi değiştirir mi bu? Bilmiyorum. Belki bütün her şeyimizi bir evde toplamalıyız. Evi yakmalıyız. Beni de yakabiliriz. Sorun benim. Farklı değilim hiç kimseden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder