Cumartesi, Aralık 24, 2011

Bilinç kaybı.



En başına dönmek ne kadar zor. Oysa çabalıyordum, elimden ne gelirse yapıyordum. O anlardan biri işte. Cenin pozisyonundayım, ne kadar sıcak ne kadar güvenli. Bunu sevdiğimi unutmuşum. Her şeyi unutmuşum aslında, kelimeler asılı kalmış havada. Yavaşlatırlardı beni, bir an önce sona ulaşmak istiyordum.
Islaktı kafamı koyduğum yer. Yataktayım, benimseyemediğim bir yatak, benimsemenin gereksiz olacağı bir yatak. Dışarıda yağmur yağıyor ve benim gözlerimden su sızıyor. Tenimden acılar akıyor, bulaşıyor yatağa.  Uyurken tekrar lekeleniyorum onlarla ve rüyalarımı siyaha boyuyor onlar. Önümü göremezken koşmamı bekliyorsun belki de. Güvene tekrar kavuşacak mıyım, bu bile bir sorun.
Bir kaç saniye sonra karanlıkla bütünleşmiş kahverengi gözlerim cama takıldı. Yağmurun yaptığı su yollarını takip ediyorum, bir yere çıkacakmış gibi. Zihnimde çarpan kapıları duyuyorum, geçen her saniye uzaklaşıyorsun. Gidip yüzümü yıkayıp bu pislikten kurtulmayı umacağım. Sanki kabuslarım gidecekmiş gibi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder