Cumartesi, Ağustos 13, 2011

Ya zaten hep gidenler olur!



http://fizy.com/#s/1ai68y - Okurken dinlemeniz önerilir.
Aşağı yukarı herkesin bi'gideni vardır. Zaten yoksa da olacaktır, 'muhtemelen'. Bu bi'çeşit hayatın gerekliliklerinden biri. Olmazsa olmazlardan hani, vardır ya. Jakuzisiz villa, gidensiz hayat olmaz. Hayat filmlerdeki gibi değildir kesinlikle, ilk aşkınız hayat boyu yanınızda kalmaz, acısız bi'aşk olmaz!
Biraz kendi biraz da arkadaşlarımın tecrübelerinden yaralarlanılmış bir yazı sunuyorum size, saygı duyun. Dediğim gibi herkesin bi'gideni vardır ya da olacaktır. Peki nedir bu giden? Kimdir? Ne iş yapar? Nasıl kokar, tadı neye benzer?
Giden bi'zamanlar çoook değer verdiğimiz ama artık hayatımızda bile olmayan, olsa bile görüşmeye iznimiz olmayan kişiye denir. Bu kişi kalp kırar. Güzel kokar, dünyadaki en güzel şeydir tadı, o ayrı.
Kazanan mıdır, kaybeden mi? Bi'yerde kahramanımız mıydı?
Aslında giden, gidendir. Bunu anlamak biraz zaman ister elbet. Bi'kaç evresi vardır, kimilerinde uzun kimlerinde kısa süren, kimilerinde ise hiç olmayan evreler. 
Gittiği gibi kaybeden olur, güleriz arkasından, "benim gibisini zor bulur o" tarzı cümleler kurabiliriz. Peki ya öyle midir? Biz onun gibisini bulabilir miyiz bi'daha? Bunu düşündüğümüzde hayat dipsiz kuyuya döner, sorular soruları besler, cevaplar aç kalır, yetemez, yettirilemez. 
Bi'insan kaybettiğimizde kazanmış olur muyuz? Sanmıyorum aslında. Bi'insan bile ne kadar değerlidir aslında, bütün o fiziksel ve psikolojik sahiplikleriyle. Giden kaybeden de değildir ama, giden gidendir işte.
Bi'arkadaşımın dediğine göre, kahramanlaştırırız onu. E tabii, o bizim yapamadığımızı yapar aslında. Çekip gider, arkasına bakmaz, hızlı adımlarla koşar. Bizse kalırız olduğumuz yerde, tökezleriz ona yetişmek isterken. Peki niye gitmiştir ki? Yine aynı arkadaşımın - çok seviliyorsun Nilsu!!- dediğine göre, 'onlar için yaşadığımızı anladıklarında korkup giderler'. Bi'insan ne ister? Onun için yaşayan, onu her şeyden çok seven, onun için yapmayacağı şey olmayan birini neden iter geri? Belki de bilmediklerinden ne olduğunu? İnsan bilmediğinden korkarmış ya! 
Ne kadar çok sevsekte, o seçimini yapmıştır. O gitmeyi seçmiştir, büyük ihtimalle de anlık bi'karar değildir. Bu o kadar kolay bi'şey olsa, kahramanlaştırmazdık gözümüzde bu kadar.
Sonuç olarak o bizde iz bırakarak gider. Bir yanımız hep onun kalır, unuturuz bazen bi'kaç saatliğine, sonra yine başlar sancısı. Rüyalarımıza girer, onu görür gibi oluruz, hep onun fotoğraflarına bakarız, dinleriz sevdiği müzikleri. Saplantı gibidir, ama üzülmeyin, doğaldır.
Dediğim gibi, aslında giden, gidendir sadece.O bizim ona karşı olan duygularımızdan belki de kendi duygularından korkmuştur. Belirsiz olan geleceğimizden, başımıza gelebileceklerden, insanlardan korkmuştur. Uzaklardadır belki, belki de dibimizde. Ama o gitmiştir her koşulda. Ve giden, gidendir.
Filmlerdeki gibi mi hayat, henüz tam bilmiyorum. Bi'daha görüşür müyüz gidenlerimizle? Emin değilim. Görüşsek de eskisi gibi olabilir miyiz? Orası hakkında hiçbi'fikrim yok.
Yapabileceğimiz pek şey yok aslında. Meşgul edebiliriz kendimizi - ki benim bu blog'u açmam vesaire bu yüzden - ya da başka biri geleceğine dair umutlarımızı hayatta tutarak her şeye devam etmek. Başka bi'yolu varsa, 'muhtemelen' öğrendiğimde size söylerim. Biliyorum ben de, kolay değil arkasından bakmak, arkamızı dönememek. Ama onun için de kolay olduğunu düşünmüyorum pek, nedense.
Neyse, tamam, sustum artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder